TRT 1'de yayınlanan Sen Türkülerini Söyle programında jüri koltuğunda İsmail Altunsaray oturuyor. Peki İsmail Altunsaray kimdir, kaç yaşında?
İsmail Altunsaray kimdir?
1980 yılında Kırşehir'de doğan İsmail Altunsaray, 12 yaşında ablasının hediyesi olan Bağlama ile çalmaya başladı. İlk 5 yıl Kırşehir derneklerinde vb. alaylarda görev yaptı. kurumlarda görev aldılar. Aynı yıllarda Abdallık geleneğinin birçok üstadıyla çalışma fırsatı buldu. Ortaokuldan lise sonuna kadar müzik öğretmenliği de yapan Adil YeniDünya'nın rehberliğinde 1997 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türkiye Devlet Müzik Konservatuarı Temel Bilimler Bölümü'ne kabul edildi ve 2002 yılında mezun oldu.
2005 yılında Haliç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Musikisi Ana Sanat Anabilim Dalı yüksek lisans programında yüksek lisans eğitimini başarıyla tamamladı.
Yurt içi, yurt dışında, ulusal ve uluslararası platformlarda sayısız konserler veren, dünya çapında sanatçılarla birlikte verdiği performanslarla büyük başarılara imza atan ve çok sayıda ödül alan Altunsaray, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Ses Eğitimi Bölümü'nde eğitim gördü, 2009-2011 yılları arasında buradan mezun oldu. Repertuar Eğitmenliği yaptı. Daha sonra Kalan Müzik çatısı altında “İncidir” ve “Derkenar” adlı iki albüm çıkardı. Müzik çalışmalarını aralıksız sürdüren İsmail Altunsaray, başta TRT olmak üzere ulusal kanallarda müzik programları yapmış, çok sayıda film ve dizide müziğiyle katkıda bulunmuştur.
İsmail Altunsaray verdiği röportajda şunları söyledi: “Orta Anadolu'da tüketim ürünleri sunarak varlığını sürdürüyor, hiçbir edebi değeri ve altyapısı yok, çevremize yakışıksız dost meclisler tarafından kontrolsüz bir şekilde yayılıyor, aynı zamanda toplum tarafından kabul edilmesiyle de teşvik ediliyor.” kitleler, ticari geliri ve kamu denetimi eksikliği.” Kendisini kültürümüze müdahale etme hakkına sahip görüyor ve müzikal olarak icra, tonlama ve geleneksel formlar vb. konusunda bilgi sahibi. Bu unsurlardan olabildiğince uzak, kültürümüzün bir parçası olarak kabul edilen bir “müzik türü”nü empoze etmek istiyorlar. Başkentimiz Ankara pek çok değerli ustayı ağırlamış; Maalesef büyükşehir olduktan sonra kozmopolit yapısı, Orta Anadolu'nun geleneksel kültürünün yeşerdiği birçok ile komşu olması ve saflığını koruması, aldığı sosyo-ekonomik göçler maalesef bu yozlaşma çemberinin başkenti haline gelmiştir. “Yüzyıllardır “Hakk Elçileri” efendilerimiz tarafından kelimesi kelimesine aktarılan, kalpten kalbe köprüler kuran ve bugüne kadar taşınan türkülerimize yönelik bu pervasız girişimleri görüyorum. Anadolu'nun popüler kültürüne ihanettir” dedi ve bu noktada Muharrem Usta, Hacı Taşan, Çekiç Ali' geleneğin beraberinde getirdiği yozlaşmayı önleme konusundaki kararlılığını ortaya koydu.
Duygu derinliğini, teknik birikimini ve yaratıcı yönünü eserlerine yansıtan Bozlak geleneğinin genç ustası İsmail Altunsaray, Anadolu'nun ateşli ve lirik ikliminden edindiği tavrı akademik donanımıyla bütünleştirmeye ve aktarmaya kararlıdır. Anadolu popüler kültürünün miras tecrübesini reformist bir yaklaşımla gelecek nesillere aktarmak.